Aral Gölü Yok Oldu
Bir zamanlar dünyanın en büyük dördüncü gölü olan Aral Gölü’nün yüzde 90’ı tamamen kurudu.

Sovyetler Birliği döneminde Rusya, Orta Asya’yı dünyanın en büyük üreticisi haline getirmeyi planlamıştı. Bu politika ile Aral Gölü’nü besleyen Seyhun ve Ceyhun nehirleri 1950'li yıllarda Sovyetler Birliği tarafından tersine çevrilmişti. Bu sayede Özbekistan ve Türkmenistan'da bulunan pamuk tarlaları için sulama imkanı yaratılmış oldu. Bu politikanın sonucunda Özbekistan 1980'lerde dünyanın en büyük pamuk üreticisi haline geldi.
Bu tarihten itibaren kaynaklarından mahrum kalan Aral Gölü üstüne yağış yetersizliği de eklenince hızla kurumaya başladı.

Aral'ın su seviyesindeki düşüş bölge iklimini de etkiledi. Artık yazlar daha sıcak hale gelmişti ve eskiden bölgede yetişen bazı bitkiler artık yetişmiyordu.
Aral Gölü’nün kuruyan yüzeyinde 5 milyon hektarlık Aralkum Çölü oluştu. Oluşan Aralkum Çölü, bölgedeki iklimi ve halkın yaşam koşullarını olumsuz etkiliyor.
Aral Gölü'nün kuruyup çöle dönmesi sadece 40 yıl aldı. Bir zamanlar teknelerin yüzdüğü yerde şimdi paslanmış gemi kalıntıları duruyor. Eskiden 68 bin kilometrelik bir alanı kaplayan Aral Gölü yüzde doksan küçülerek 150 km geri çekildi ve geriye sadece yüzde 10’luk bir kısmı kaldı.
Sovyet yetkililer Özbekistan ve Kazakistan'da pamuk tarımını geliştirirken kullanılan tarım ve haşere ilaçlarının nehirler yoluyla Aral'a akarak bütün canlıları zehirleyeceğini hesap edememişlerdi.
Günümüzde Aral Gölü, gemi mezarlığı gibi görünüyor.

Gölün kurumasıyla oluşan yüksek tuz oranına sahip topraklar çevrede yaşayan insanlar için tehdit oluşturuyor. Artan hava kirliliği ile birlikte Aral havzasında yaşayan insanlarda kanser, anemi, böbrek hastalığı ve solunum hastalıkları oranı artmış durumda.