Köklerimizden Gelen Sözler: Kaşgarlı Mahmud'dan Atasözleri
Kendimizi ve kimliğimizi bilmemiz, geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmamız için tarihte yaşamış büyük insanların sözleri bizler için önemlidir.

Kaşgarlı Mahmud ve Günümüze Kadar Gelen Özlü Sözleri
Eski dönemlerde yapılan hatalar ve bu hatalar sonucunda söylenmiş bilge deyişler, geçmişten geleceğimize ışık tutar. Bu yazıda Kaşgarlı Mahmud'u ve ondan günümüze gelen Atasözlerini konu edeceğim.
Kaşgarlı Mahmud'a, Araplara Türkçe öğretmek için yazdığı kendi eşsiz eseri Divan-ı Lügat't-Türk'ün ön sözünden kendi ağzından değinelim.
"...Ben, Hüseyin oğlu Mahmud diyorum ki: Tanrı'nın devlet güneşini Türk burçlarında doğurmuş olduğunu ve onların uçsuz bucaksız mülkleri üzerinde güneşin hiç batmadığını gördüm. Onlara 'Türk' adını Tanrı'nın kendisi verdi. Tanrı dünya milletlerinin idare dizginlerini onlara verdi ve zamanımızın hükümdarlarını hep onlardan seçti. Onları üstün kıldı. İnsanların mutluluğu için onları sebep yarattı ve doğrulukta onlara her zaman yardımcı oldu.
Türklerin oklarından korunmak isteyenler onlara düşman değil dost olsun. Onlarla dost olmanın en iyi yolu onların diliyle konuşmaktır. Türkler onların diline sığınanları kendilerinden sayarlar.
Buharalı ünlü bir imamdan ve Nişapurlu diğer bir imamdan bizzat işittim. Bunlar belge göstererek de ifade ettiler k; Yüce Yalavacımız( Hz. Peygamberimiz)'Türk dilini öğreniniz, çünkü onların hakimiyeti çok uzun sürecektir' buyurmuş. Bu hadis doğru ise Türk dilini öğrenmek her müslüman için vaciptir. Eğer bu hadis yok ise biliniz ki akıl da Türkçe öğrenmeyi emreder, hem de herkes için..
Tanrı'ya şükürler olsun ki Türk'üm! Türkçe'yi en iyi konuşan, en iyi anlatan, en doğru anlayan Türklerdenim. Akıl bakımından ince, soy bakımından en köklü olanlardanım. Aynı zamanda en iyi kargı kullanan bir savaşçıyım.
Ben Türklerin bütün şehirlerini, obalarını, bozkırlarını baştan başa dolaştım. Bütün Türk boylarının dillerini, ağızlarını, kafiyelerini belledim ve faydalandım. Her boyun dilini en iyi şekilde ve yerinde kullandım......"
İşte böyle yüce bir insanın edindiği deneyimler, söylediği sözler elbette hepimize ilham vermelidir.

Şimdi Kaşgarlı Mahmud'dan günümüze gelen atasözlerine değinelim:
Köklüg tonug özgünke, tatlı aşıg adınka. Tutkil konukl agırlıp, yadsun çavıng budunka
Güzel elbiseyi kendine, tatlı aşı başkasına ayır. Konuğu iyi ağırla yaysın ünün millete
Agılda oglak toğsa, arıkta otı öner
Ağılda oğlak doğsa ırmakta otu biter
Kız kişi savı yarıglı bolmas
Pinti kişinin iddiası geçerli olmaz.
Tegirmendi togmış sıçgan kök kökregüge korkmas
Değirmende doğmuş sıçan gök gürlemesinden korkmaz
Korkmuş kişige koy başı koş körünür
Korkmuş kişiye koyun başı çift görünür
Koş kılıç kınga sıgmas
Çift kılıç bir kına sığmaz
Kaynar öküz keçiksiz bolmas
Coşkun ırmak geçitsiz olmaz
Bir Tilkü terisin ikile soymas
Bir tilkinin derisi iki kez soyulmaz
Teve silkinse eşgekke yük çıkar
Deve silkinse eşeğe yük çıkar
Ermegüge bulıt yük bolır
Üşengece bulut yük olur
Köp sögütke kuş konar, körlük kişige söz kelir
Çok söğüde (gür ağaca) kuş konar, güzel kişiye söz gelir