Salı, Nisan 23, 2024
Ana SayfaKültürOsmanlıda Ötekileştirmeme Örneği: Levantenler

Osmanlıda Ötekileştirmeme Örneği: Levantenler

Fransızca güneşin yükselmesi hadisesine “levere” Akdeniz’in doğu kıyılarına ise “Levant” adı verilir. Bu bölge zaman içerisinde Mısır, Yunanistan ve Anadolu sahillerini de içine almıştır. Fransa bu bölgelerde işgal ettiği topraklara “Levant Devletler” adını vermiştir. Bununla birlikte Osmanlı’da yetişip büyüyen ve yaşayan Avrupalılara ise “Levanten” denilmiştir. 


İstanbul, İzmir, Selanik, İskenderiye ve Beyrut Levantenler için huzurlu, kazançlı ve emniyetli yerler olmuştur. Osmanlı Levantenlerinin kökenlerine bakılacak olursa;

  • • İtalyan
  • • Maltız
  • • İspanyol – Katalan
  • • Leh (Polonya)
  • • Fransız

asıllı olduklarını görürüz. Söz konusu Levantenler bulundukları yerlerde Papa’nın atadığı Katolik ruhanilerin kiliselerine giderlerdi. Alman, İngiliz ve Hollandalı olanların katılımı sonrası İngiliz Levantenler Protestan kiliselerini kurmuştur.

Levantenlere Sağlanan Hukuki ve Sosyal Ayrıcalıklar

Levantenlerin kendi aralarındaki hukuki anlaşmazlıklar kendi ülkelerine ait konsoloslukların hukukuna göre çözülür, Osmanlı mahkemelerine gitmek durumunda kalmazlardı. Şayet dava taraflarından birisi Osmanlı tebaasından ise dava Osmanlı mahkemelerinde görülür, bu durumda tercüman görevlendirilirdi. Kendi dil ve kültürünü muhafaza edecekleri bir atmosfer sunulan Levantenler yerel halkla da kültür alışverişinde bulunurlardı. 


Hangi milliyete sahip olurlarsa olsunlar ortak menfaatleri Levantenleri hep müşterek hareket etmeye itmiştir. Evliliklerini kendi içlerinde gerçekleştirenler çoğunlukta olduğu gibi, yerel gayrimüslimlerle de evlendikleri olurdu. Levantenler Sultan II. Abdülhamid’e kadar Osmanlı tebaası olamamışlar, kendi ülkelerinin vatandaşı olarak kalmışlardır.

Şarklılara Göre Garplı, Garplılara Göre Şarklı Halk

Levantenler İzmir’de Bornova ve Alsancak’ta, İstanbul’da ise Beyoğlu – Pera, Adalar, Moda ve Büyükdere’de yaşadılar. Konforlu, avlulu ve beyaz badanalı evleri ile temiz caddeleriyle dikkat çekerlerdi. Günümüze kadar bu evlerden pek azı ayakta kalabilmiştir. Kendilerine has yaşam tarzı ve kafe, lokanta, fotoğraf stüdyoları gibi yaşam alanlarıyla bulundukları yeri adeta küçük bir Avrupa’ya çevirmişlerdir. Ayrıca futbol, tenis, paten ve at yarışı gibi sporlar konusunda da öncülük etmişlerdir. 

Kendi dillerinde eğitim veren okulları bulunan Levantenler, Fransızca başta olmak üzere çok sayıda gazete ve dergi sahibi olmuşlardır. Günlük yaşamda alafranga veya Frenk usulü denilen ve Avrupa’yı taklit eden bir hayat tarzı benimsemişlerdi.


Levantenlerin Etkinliğini Kaybetmesi

Zaman içerisinde Osmanlı diplomasisine yön verme şansı da yakalayan Levantenler, Avrupa elçiliklerinde mütercim vazifesi de gördüler. Edouard Blacque adlı Levanten, Beyoğlu Belediye Reisliği, Alleon adlı Levanten bankerlik yapmış ve 19. yüzyıl İstanbul’unda toplam 14 bin Levanten yaşam sürmüştür. Osmanlının Avrupa’ya entegrasyonu için emek sarf eden ve Tanzimat Fermanından sonra ekonomik hayatta ağırlıkları artan Levantenler, Avrupa sermayesi ile ortaklılar kurmak suretiyle Osmanlı’dan madencilik izni de aldılar. 

Devlet tahvili komisyonculuğu ile ekonomiye daha çok yön verme durumunda bulunan Levantenler Osmanlı aydınlarının tepkisini de çekmeye başladı. İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla Levantenler değişen devlet politikasının sonucu etkinliklerini kaybettiler. Nihayet, Cumhuriyet’in ilanı ve sonraki yıllarda tüm dünyayı saran 1929 ekonomik buhranıyla evlerini terk etmek durumunda kalmış, giderken Osmanlı ve Cumhuriyet’in sosyal hayatında büyük bir iz bırakmışlardır.

BENZER İÇERİKLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler